CELAL ALÇINKAYA
MADEN-İŞ'İN HAYATTA KALMIŞ EN KIDEMLİ ÜYELERİNDEN
CELAL ALÇINKAYA'YI YİTİRDİK.
Celal Alçınkaya 1933 yılında Erzincan'ın Refahiye ilçesinde dünyaya geldi.
Çocuk yaşlarda köyde tarım alanında çalışırken 1948 yılında aile
büyüklerini razı ederek İstanbul'a geldi. Genç yaşta Haliç Silahtarağa'da Aslan
Tuğla fabrikasında
çalışmaya başladı. O yıllarda sendikal alanda iş kolu ayrımı olmadığı için 1953
yılında
Maden-İş sendikasına üye oldu.
Elden toplanan sendika aidatı ayda 25 kuruştu.
Aylardan birinde mutemet aidatları toplamaya gelmeyince, Celal Alçınkaya
inisiyatif
kullanarak aidatları kendisi elden toplayıp bir kaç kişinin ki de eksik
kalınca, onlarınkini de
cebinden ekleyerek sendika merkezine gider elden teslim eder. Bu vesileyle
sendikada
Genel Başkan Kemal Türkler ve Genel Sekreter Ruhi Yümlü ile tanışır. Türkler'le
Celal Alçınkaya'nın birbirine bağlılığı o yıllarda başlamıştır.
Celal Alçınkaya 1957 yılında aynı bölgede kurulan Rabak işyerine geçer ve
Maden-İş
üyeliğini burada da devam ettirerek ilk önce işyerinde, "işçi mümessilliği" daha
sonraları
sendika temsilcisi ve baş temsilcisi olur.
Uzun yıllar sendikanın yedek ve asil olarak Genel Yönetim kurulu
üyeliklerinde görev yapar. Bölgede Maden-İş'in örgütlü olmadığı işyerlerini
örgütlenmesine aktif katkı verir. 1970'deki 15-16 Haziran büyük işçi
direnişlerine aktif ve örgütleyici olarak katılır. Eylemler sonrası DİSK ve
Maden-İş yöneticileri ile birlikte göz altına alınır ve tutuklanır. Kemal
Türkler ve diğer yöneticilerle birlikte 3 ay Maltepe ve Paşakapısı ceza evinde
kalır.
Celal Alçınkaya Rabak'ta temsilcilik görevini yaparken 1972, 73 yıllarında
sendikanın
Bursa'da örgütlenme için kurduğu ilk ekiplerden birinde de görev alır. Bilahare
sendikanın
Levent merkezli 6. Bölgesi, büyüme potansiyeli olan Silantarağayı ayrı Bölge
Temsilciliği
yapınca, Alçınkaya kendi bölgesi içinde daha aktif hale gelir ve ilk önceleri
atamalı, sonra
seçimli Bölge Temsilcisi olur. İşyeri sendika temsilcisi, bölge temsilcisi ve
genel yönetim
kurulu üyesi olarak uzun yıllar sendikal çalışmalarda aktif görev alır.
Sendikal yaşamda bir çok kez karşılaşılan sorunlarla 1978 yılında o da
karşılaşır.
Maden-İş Sendikasından uzaklaştırılır. Ama Celal Alçınkaya'yı Maden-İş'ten ve
DİSK'ten
uzaklaştırmak mümkün değildir. Maden-İş ve DİSK onun yaşamının vaz geçilmez bir
parçasıdır.
Burada bir görüşümü belirtmek isterim ki, Alçınkaya ailesinde Maden-İş ve
DİSK'e inanç ve
bağlılık sadece Celal Alçınkaya ile sınırlı değildir. Alçınkaya ailesinin tüm
fertleri Maden-İş ve DİSK'e aynı inanç ve sadakatla bağlıdırlar. Ailenin her
bir bireyi de, işçi sınıfına ve onun her alanda ki örgütlü mücadelesine bağlı
kalmalarının bedellerinide ödemişlerdir.
Celal Alçınkaya 12 Eylül sonrası DİSK yöneticileri ile birlikte sıkıyönetim
mahkemelerinde
yargılanırken, sevgili oğlu Murat kardeşimiz, 1979 yılında Maden-İş kongresinde
Enternasyonal marşı söyleyen işçi korosunun diğer üyeleri ile birlikte
sıkıyönetim mahkemelerince iki yıl'a mahkum edilmiştir.
Keza Celal Alçınkaya'nın yeğenleri de, 12 Eylül dönemlerinde ceza evlerinde
yatırılmış ve çeşitli cezalara çarptırılmışlardır.
Ben Alçınkaya ailesini böyle bilirim, ekonomik ve politik sınıf mücadelesine
katılan bu ailenin her bir bireyine saygı duyarım.
Sendikamızın emektarlarından Celal Alçınkaya, gittiği yerde toprağı bol olsun,
ışıklar içinde, huzur içinde yatsın.
Geride kalan ailesinin, yakınlarının tüm tanıdıklarının ve Maden-İş
sendikamızın geride kalan üyelerinin başı sağ olsun. Geride kalanlara sabır
sağlık ve uzun ömür dilerim.
Mehmet Karaca
|