METAL
İŞÇİLERİNE
ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
2010-2012 Grup Toplu İş Sözleşmeleri, metal işçileri açısından her
dönem olduğundan daha fazla önem taşıyor.
Bunun
birden fazla nedeni var. Öncelikle kriz sonrası bir sözleşme süreci
yaşanacak. Bundan önceki deneyimlerimiz göstermektedir ki, metal
işverenleri ve örgütü MESS kriz koşullarını, metal işçilerinin toplu iş
sözleşmesindeki haklarını yasal sınırlarına geriletmenin aracı olarak
kullanmaktadır.
İkincisi;
siyasi iktidarın “Ulusal İstihdam Strateji” adı altında 2009 Ekim
ayından bu yana sürdürdüğü çalışmanın içeriği radikal bir
kuralsızlaştırma ve güvencesizleştirme girişimidir. Hükümet bu
çalışmayı Temmuz 2010 ayında yasalaştıracağını söylemekle birlikte, 12
Eylül Referandumunun hemen sonrasına ertelemiştir.
Ulusal
İstihdam Strateji’nde kıdem tazminatı hakkının geriletilmesi hedefi
açıkça ilan edilmiştir. Siyasal iktidar, istihdamı artırmak için istihdam
maliyetlerinin düşürülmesi biçiminde bir neo-liberal felsefeye teslim
olmuştur.
Bu iki
bileşen, grup toplu iş sözleşmesinde uzun yıllardır sözleşme masasına
getirilen ve özü itibariyle kazanılmış hakların geriletilmesi ve
kuralsızlaştırma niyeti taşıyan MESS tekliflerinin bu dönem daha ısrarlı
biçimde diretilmesi sonucunu doğuracaktır.
Sendikamız, grup toplu iş sözleşmesi sürecine yönelik hazırlıklarını bu
gelişmeler çerçevesinde sürdürmekte ve sözleşme teklifinde de bu
saldırılara yanıt verecek düzenlemeler önermektedir.
Her dönem olduğu gibi bu dönem de metal işçilerinin haklarının korunması
konusunda kararlı bir mücadele yürütmeye hazırlanmaktayız.
Bu
sözleşme döneminde belki de son 30 yıllık tarihin, işçi sınıfımız ve metal
işçileri açısından en kritik ve zorlu dönemi yaşanacaktır.
Metal
işçilerinin ortak çıkarlarını savunmak tüm sendikaların birinci görevidir.
Bu tarihsel dönem herkesin omuzlarına büyük sorumluluk yüklemektedir.
Tüm
gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmak ve bu doğrultuda metal işçilerinin ortak
mücadele etmelerini sağlamak amacıyla bu çağrıyı yapıyoruz.
Metal İşçilerinin Geleceği Kendi
Ellerindedir.