amblem

BİRLEŞİK METAL-İŞ

Haziran 2007

 

Büyük bir ders, Şanlı bir tarih
15-16 Haziran

 

DİSK 1967 yılında kurulduğunda, başta sermaye olmak üzere bütün işbirlikçiler büyük
bir korku ve tedirginlik yaşamışlardı.


Korktukları gibi de oldu… Demokratik sınıf ve kitle sendikacılığının mücadeleci
bayrağı bir anda emekçilerin gönlünü fethetti. İşçiler sermayeye karşı hakların alma
için akın akın DİSK’e koştular. İşçi sınıfının ve DİSK’in önlenemez yükselişi
başlamıştı.


Bu coşku dolu ve durdurulamaz işçi seli sermayeyi ve yandaşlarını bir anda harekete
geçirdi. İktidardaki Adalet Partisi acele bir yasa taslağı hazırlayarak Sendikalar
Yasasında kısıtlayıcı bazı değişiklikler hazırladı ve TBMM’ye sundu.
11 Haziran 1970 tarihinde 274 sayılı sendikalar yasasında anti demokratik
değişiklikler yapıldı.
Amaç giderek büyüyen ve güçlenen DİSK’i engellemekti.


12 Haziran günü DİSK Başkanı Kemal Türkler Anayasa ve demokrasiye aykırı bu düzenleme
nedeniyle kamuoyunu bilgilendirdi ve ilgilileri uyardı. O günkü siyasi iktidar bu
uyarıyı dikkate almadı.
DİSK yöneticileri ve işyeri temsilcileri toplanarak bir protesto mitingi düzenlemek
için karar aldılar. Mitinge izin verilmedi.


Ve 15 Haziran’da tüm İstanbul bambaşka bir sabaha uyandı; Şalterler indi, makineler
durdu, bacalar tütmez oldu.
100 binin üzerinde işçi sokaklara döküldü. İstanbul, Gebze ve İzmit’te fabrikalar
boşalmış, yollar, köprüler kapanmıştı.


16 Haziran günü ise daha da büyüyen bir tepki ve katılım vardı. İşçiler fabrikalardan
yollara sel gibi akıyor, şehrin kalbine bir bıçak gibi saplanıyordu.
Tabii ki birileri bundan çok rahatsız oldu ve işçilerin üstüne önce polisi yetmeyince
de askeri gönderdiler.


Üç işçi hakları için mücadele ederken şehit düştü: Yaşar Yıldırım, Mustafa Baylan ve
Mehmet Gıdak. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Sıkıyönetim ilan edildi, Fabrikalar kuşatıldı, işçiler gözaltına alındı.


274 sayılı yasada yapılan değişiklikler ise Anayasa Mahkemesi tarafından iptal
edildi. Dolayısıyla taşeronluğunu iktidardaki Adalet Partisinin yaptığı sermayenin
saldırısı püskürtülmüş oldu.


Haziran işçi sınıfının, ekmeği için, kendilerine hava kadar su kadar gerekli olduğuna
inandıkları sendikalarına yani DİSK’e sahip çıkmalarının öyküsüdür. İşçi sınıfının
parlamentoya ve siyasete sınıfsal müdahalesidir.

15-16 Haziran İşçi Sınıfı Tarihinde şanlı bir sayfadır.
Ne unuturuz ne de unuttururuz.
 

(Birleşik Metal-İş Gazetesi, Sayı 182'den)