amblem

BİRLEŞİK METAL-İŞ 
basın açıklamaları

30-07-2004   

 

MESS Grup TİS Görüşmeleri Başlıyor

 

TİS TEKLİFİMİZ METAL İŞÇİLERİNİN ORTAK TEKLİFİDİR

 

Yaklaşık 90 bin metal işçisini kapsayan, ancak sendikalı sendikasız tüm işyerlerinin kendisine ölçü aldığı metal işkolu grup toplu iş sözleşme görüşmeleri bugün başlıyor.

MESS ile yürütülecek olan görüşmelerde işkolunda örgütlü olan 3 sendika ayrı tekliflerle masaya oturacaklar. İşkolunun en fazla üyeye sahip Türk Metal, hazırlamış olduğu sözleşme teklifinde ücretler ve sosyal ödemeler dışında hiçbir değişiklik talep etmiyor. Metal işçilerinin sorunlarının ağırlaştığı bir dönemde sözleşmeyi geçiştirmeye çalışıyor.

Birleşik Metal-İş Sendikası olarak sözleşme teklifimizi, farklı sendikalara üye de olsalar tüm metal işçilerinin ortak teklifi olarak, onların içinde kıvrandıkları sorunlara yanıt üretmek ve çözüm bulmak amacıyla hazırladık.

Metal işkolu, son dönemde gerçekleşen üretim ve ihracat artışlarında en büyük paya sahip işkollarından bir tanesi. Metal işkolundaki üretim artışı, teknolojik yenilenmeye ya da istihdam artışına dayanmıyor, metal işçilerinin aşırı ve yoğun çalıştırılmasından kaynaklanıyor. Bunun sonuçları ise acıdır: Yorgunluk ve stresten kaynaklanan iş kazaları artmakta, işçiler psikolojik ve fiziksel hastalıklara maruz kalmaktadırlar.

DİE verilerine göre, metal ana sanayiinde 2000 yılında 114 olan verimlilik 2003 yılında 144’e yükselmişken ücretler 116’dan 92’ye gerilemiştir.

Metal işçileri daha yoğun çalıştırılmışlar ama üretim artışlarından pay alamamışladır. Sanayiinin önemli sorunlarından biri olan faiz oranlarında son yıllarda yaşanan düşüş göz önüne alındığında, verimlilik artışlarından ana payı sermaye almaktadır. Metal işkolundaki büyüme, işçilerin küçülmesine dayalı olarak sermayenin büyümesinden başka bir şey değildir.

Bütün bunların yanı sıra, yoğun işten çıkarmalar nedeniyle metal işkolundaki ortalama ücretler düşmüş ve işyerlerinde işçiler arasındaki ücret farklılıkları olağanüstü boyutlara ulaşmıştır.

Bu nedenlerle, metal işçilerinin ihtiyacı, sadece geçmiş ücret kayıplarının giderilmesi değildir. Metal işçilerinin büyük bir bölümünü ilgilendiren toplu sözleşmelerini sadece ücret artışlarıyla sınırlayan teklifler vermek, metal işçilerinin yakın geleceğini karartmaktan başka anlama gelmemektedir.

 

Bu tekliflere rağmen metal işçileri;

  • İş güvencesini ortadan kaldıran ücret eşitsizliklerinin giderilmesini,

  • Yeni işe giren işçiler ile kıdemli işçiler arasında oluşan ücret makasının kapatılmasını,

  • İş güvencesi hakkının daha sağlam temellere bağlanmasını,

  • İş kazaları ve fiziksel ve psikolojik rahatsızların artmasının temel nedeni olan fazla çalışmaların sınırlanarak fiili çalışma sürelerinin düşürülmesini,

  • İşyerlerinde işçi sağlığı iş güvenliği konularında köklü iyileştirilmelere gidilmesini

  • İnsanca yaşamalarına yetecek bir ücret, gerçekleştirdikleri üretim ve verimlilik artışından pay

  • Kıdem tazminatının yasa yoluyla ortadan kaldırılması girişimlerine karşı sözleşmelerine güvence konulmasını istiyorlar.

İçinde bulunduğumuz yıl, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilerin netleşmesi açısından kritik bir yıldır. MESS, ülkemizde AB bayraktarlığı yapan kuruluşların başında gelmektedir. AB’nin Türkiye’ye Aralık ayında tarih vermesi için yoğun bir çaba içerisindedir.

AB konusunda bu kadar ısrarlı olan bir kuruluştan, AB’nin bütün norm ve standartlarını savunması beklenir.

Oysa, MESS başta çalışma süreleri olmak üzere, işçi sağlığı iş güvenliği, sendika temsilci ve yöneticilerinin teminatı, iş güvencesi, işçilerin bilgilendirilmesi ve iş sözleşmesi türlerinde AB Direktiflerine ve bu direktiflere kaynaklık eden Avrupa Sosyal Şartı’na aykırı sözleşme hükümleri konusunda ısrarcı tutumunu sürdürmek niyetindedir.

MESS’in AB konusundaki tavrının tutarlı olabilmesi için,

a) Haftalık çalışma sürelerinin ve fazla mesailerin sınırlanması teklifimizi kabul etmesi gerekir.

b) Belirsiz süreli sözleşme türünün esas iş sözleşmesi türü olduğunu, belirli süreli iş sözleşmesi için objektif koşulların ortaya çıkması gerektiğini ve esaslı bir neden olmadıkça birden fazla yapılamayacağı biçimindeki teklifimizi kabul etmesi gerekir.

c) Kısmi süreli sözleşme türleriyle çalışanların toplu sözleşme hükümlerinden faydalanabileceği, bunlara hiçbir ayrımcılık yapılamayacağını ve bunların ücretlerinin hiçbir koşulda sözleşmede sözü edilen asgari ücretten düşük olamayacağını düzenleyen teklifimizi kabul etmesi gerekir.

d) İşçilerin çalıştıkları koşullar ve yeni çalışma yöntemleri konusunda, işyerine işçi alımı, işyeri gerekleri ve teknolojik nedenlerle işçi çıkarılması gibi kararları işçilerle ortak oluşturulacak olan endüstriyel ilişkiler kuruluna getirilmesi teklifimizi kabul etmelidir.

e) Geçersiz nedenle iş sözleşmesi feshedilen işçiyi işe başlatmayı ve işe başlatmama durumunda yüksek tazminat ödeme teklifimizi kabul etmesi gerekir.

Toplu sözleşme teklifimizde yer alan bu düzenlemeler, AB’nin asgari normlarını oluşturan AB Direktiflerine dayanmaktadır.

AB’ne katılımı, düşük ücretler, düşük sosyal ve sendikal haklar temelinde gerçekleştirme niyeti, sermaye AB’ye girerken, işçilere Avrupa’nın asgarisinin bile çok görülmesi anlamına gelecektir.

Birleşik Metal-İş’in teklifi, metal işçilerinin hayati ve acil taleplerini içermektedir ve gerçekçidir.

Birleşik Metal-İş müzakere masasında bu taleplerin ısrarlı savunucusu olacaktır.

Metal işçileri, kendi tekliflerine sahip çıkmak için Birleşik Metal-İş’e destek vermelidirler.  

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI
Genel Yönetim Kurulu