ÇOLAKOĞLU’NDA İNSANLIK KAZANACAK

11 Mart 2004 gece vardiyasında çalışan işçiler, her zaman olduğu gibi servis araçlarına binerek evlerine gidip dinleneceklerini düşünüyorlardı.

Servislere yöneldiklerinde kapıların kapatılmış olduğunu gördüler.

İşveren vekilleri işçilere yemekhanede toplanmalarını söyledi. Olağanüstü bir şeylerin olduğu ortadaydı.

Tedirginlik ve korku bir anda işçilere hakim oldu.

Yemekhaneye geldiklerinde ise, karşılarında noteri ve Türk Metal Sendikası ile işbirlikleri tespit edildiğinden yaklaşık bir hafta önce görevden alınan temsilcileri gördüler.

Görevden alınan temsilciler bir süre önce gizli bir şekilde Türk Metal’i işyerine sokmak için çalışmaya başlamışlardı. İşçilerin örgütlülüğünü dağıtarak, kişisel çıkar sağlayarak işverenle işbirliği içinde çalışmalarını yürütmekteydiler.

Temsilcilerin görevden alınması, işyerinde işverenle işbirliği içinde kurdukları düzeni bozan bir etki yapmıştı. Bu düzeni yeniden tesis edebilmek için işverenden ve onun dışındaki bir takım insanların akıl ve onayıyla ihanetlerini bir üst noktaya taşıdılar.

İşçiler ne yapılmak istendiğini vakit geçmeden öğrendiler. Birleşik Metal İş’ten istifa ederek Türk Metal’e üye olacaklar; aksi takdirde çıkışları verilecekti. İtiraz etmeye kalkanlar tehditle susturuluyordu.

Noter, sarı sendikacılar ve işyeri yöneticileri büyük bir hızla işlerini yapmaya başlamışlardı. Öyle ki istifası alınarak üyeliği yapılan işçilerin kimliklerini göstermeleri bile istenmiyor sadece isim, soyadı ve imza alınıyordu. Sigorta numaraları ve kimlik bilgileri ise işverenden temin edilip sonradan doldurulacaktı.

Aynı anda fabrikanın dışında iki ayrı grup toplanmaya başlamıştı. Türk Metal Sendikası, Çorlu ve Çerkezköy bölgesinden topladığı “çete” bozuntularıyla fabrikayı kuşatma altına almıştı. Türk Metal’in Sakarya Şube Başkanı’nın arabasında yapılan aramada 3 tabanca, çok sayıda sopa polis tarafından ele geçirildi.

Bütün bu operasyon akşam saatlerine kadar, diğer vardiyaları da kapsayarak, hızla tamamlandı. Sendikamız üyeleri baskı, tehdit ve yıldırma yoluyla istifa ettirildiler.

Ancak yapılan bütün hukuksuzluklar sendikamız tarafından işyerine getirilen hakim tarafından kayıt altına alındı. Gerek fabrikanın önünde yakalanan silahlar, gerek Gebze 5. Noteri’nin hukuka aykırı işlemleri gerekse işyerindeki baskıcı ortam tespit edildi.

Ama hepsinden önemlisi, Çolakoğlu işçileri olayın şokunu üzerinden attılar ve sendikamıza dönmeye başladılar. Çünkü Çolakoğlu işçisi, onurunun kırıldığını düşünüyor. Kendisine insanlık dışı muamele yapıldığı için tepki gösteriyor. Onuruna sahip çıkmak, insan sayılmak için Birleşik Metal-İş’i sahipleniyor. Türk Metal Sendikası’nın ne anlama geldiğini çok iyi biliyor.

Çolakoğlu fabrikasında insanlık onuru ayaklar altına alındı! İşçiler zorla, tehditle sendikalarından istifa etmeye zorlandılar. İradeleri hiçe sayıldı. Ekmekleriyle oynandı.

Çolakoğlu fabrikasında Anayasa ayaklar altına alındı!

Çolakoğlu fabrikasında noterlik mevzuatı ayaklar altına alındı!

Çolakoğlu fabrikasında sendikalar ve toplu sözleşme yasaları ayaklar altına alındı!

Eylül 2004 tarihine kadar işyerinin yetkili sendikası, Birleşik Metal İş yok sayıldı. Yeni görevlendirilen temsilcilerine görev yaptırılmadı. İşçilerle sözleşme hükümleri gereği yapabileceği toplantı yaptırılmadı. Türk Metal Sendikası’na ise kapılar sonuna kadar açıldı.

Çolakoğlu fabrikasında yaşananlar sadece Çolakoğlu işçilerinin sorunu değildir.

Çolakoğlu işçisine yapılan saldırı, evrensel insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, uluslararası sözleşmelere kısaca tüm insanlığın ortak değerlerine yapılmış bir saldırıdır. Bu çerçevede üyesi bulunduğumuz Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu-IMF, gerekli girişimleri başlatarak konuyu ILO’nun gündemine taşıyacaktır.

Çolakoğlu fabrikasında yaşananlar bir sendikal rekabet sorunu değildir. Çünkü ortada işçi sendikası bir tanedir. Türk Metal’i işçi sendikası diye adlandırmak, sendikalara hakaret etmektir. Yapılan, Türk Metal, işveren ve işverenden taşeronluk kapma ve Türk Metal’den nemalanma sevdasındaki eski “temsilcilerin” işbirliğiyle, işçilerin köleleştirilmeye çalışılmasıdır.

Çolakoğlu işçilerinin sendikamızdan istifa ettirilme biçimleri, bundan böyle nasıl uygulamalara maruz kalacaklarının açık kanıtıdır. Çolakoğlu işçileri bunun farkındadır ve korkularını yenmeye başlamışlardır.

İnsan yerine konmak, onuruyla yaşamak ve çalışmak. Bu değerler barbarlık ve zalimlikten üstündür ve kazanacaktır.

Pişmanlığı Çolakoğlu işçileri değil, onu insan yerine koymayanlar yaşayacaklardır.

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI
Genel Yönetim Kurulu