amblem

BİRLEŞİK METAL-İŞ 
basın açıklamaları

16-08-2004   

 

GRAMMER A.Ş.’NİN TOPLU SÖZLEŞME YETKİ DAVALARI BAŞLIYOR

 

  • Sendikal hak ihlalleri konusunda “örnek olay” olarak gösterilebilecek Bursa Demirtaş Bölgesi’nde faaliyetini sürdüren Alman sermayeli Grammer işyerinin toplu sözleşme yetki davaları 17 Ağustos 2004, Salı günü Bursa Adliyesi’nde başlıyor.

  • DİSK’e bağlı sendikaların Bursa şubeleri duruşmayı kitlesel biçimde izlemek için aynı gün saat 09:00’da, üyeleriyle birlikte Eski Otobüs Terminali’nde bir araya gelecek ve Adliye’ye gidecekler.

 

Birleşik Metal İş Sendikası, Mart ayında Grammer işyerinde örgütlenme çalışmalarına başlamasıyla birlikte işverenin sendika karşıtı uygulamalarıyla karşı karşıya kalmıştı. İşveren Birleşik Metal-İş üyesi 71 işçiyi işten çıkarmış bununla da yetinmeyerek 388 kişiyi işe alarak sendikamızın çoğunluk almasın engellemeye çalışmıştır. Yeni işe alınan işçiler sendikamızın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına tespit başvurusundan sonra işbaşı yapmalarına rağmen, bir gün önce iş başı yapmış gibi gösterilmiştir. Ayrıca bu işçiler işbaşı yaptırılmadan önce, Türk Metal Sendikası’na üye olmaya zorlanmışlardır. Grammer işvereni bununla da yetinmemiş, çoğunluk Birleşik Metal-İş’e çıkmasın diye işyeri doktoru da dahil olmak üzere kapsam dışı tüm personeli, bildik yöntemlerle Türk Metal’e üye olmak durumunda bırakmıştır.

İlk örgütlenme faaliyetinin üzerinden geçen 6 ay zarfında, Grammer işçilerinin dayanışma ve mücadelesi işyerinde kimi olumlu adımların atılmasına neden olmuştur. Grammer işçileri ve Sendikamız, atılan 71 işçinin işe dönmesini sağlamışlardır.

Grammer AŞ’nin Almanya’daki merkezinden gelen yetkililer, yaptıkları denetim sonucunda Bursa Grammer yönetiminin gerek uluslararası standartlara gerekse Grammer ilkelerine aykırı tavırlar içinde olduklarının tespit edildiğini ve bunun giderileceğini uluslararası kamuoyuna açıklamışlardır.

Bütün bu gelişmelere rağmen, sorun altı aydır sürüncemede bırakılmış ve daha ne kadar süreceği belirsiz hale getirilmiştir.

Bursa Grammer’de yaşanan sendikal hak ihlalleri bu ülkede yaşanan ihlallerin ilki değildir. 12 Eylül askeri darbesi döneminde hazırlanan, adları Sendikalar Yasası; Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası olan, ama işçilerin özgür toplu sözleşme ve örgütlenme hakkını kullanılmaz hale getirmeyi amaçlayan yasal düzenlemeler, bu hak ihlallerinin esas nedenini oluşturmaktadır.

1983 yılında çıkarılan bu yasalarla sendikalar ve işçilere bir “deli gömleği” giydirilmiştir. Aradan geçen 21 yıl içinde sendika üye sayıları düşmüş, hak ihlalleri artmıştır ve kazanılmış haklar birer birer geri alınmaktadır.

Şimdi yasama organının gündeminde sendikal yasalarla ilgili yeni bir tasarı bulunmaktadır. Ancak bu taslak 12 Eylül düzenlemelerini özü itibariyle korumaktadır. Bu tasarı deli gömleğinin kollarını gevşetmektedir, oysa sorun deli gömleğinin çıkarılıp atılmasıdır.

TBMM Mayıs ayında Anayasa’nın 90. maddesini değiştirmiş ve bu sayede gerek yasama organının gerek yargı organlarının, temel hak ve özgürlüklerle ilgili konularda, yasalarla uluslararası antlaşmaların aynı konuda farklı hüküm içermesi durumunda, uluslararası antlaşma hükümlerinin esas alması gerektiğini düzenlemiştir.

Anayasa’da yapılan bu değişiklikten sonra, başta 2821 ve 2822 sayılı yasalar olmak üzere, temel hak ve özgürlüklere ilişkin yasaların yeni baştan ve uluslararası sözleşmelere uygun biçimde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu düzenleme yapılıncaya kadar ise, yargıçlar, uluslararası antlaşma hükümlerine göre karar vermek zorundadırlar.

2821 ve 2822 sayılı yasaların, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 87 ve 98 sayılı sözleşmelerine aykırılığı defalarca ILO yetkili organlarının kararlarına geçmiştir. Örgütlenme özgürlüğü üzerindeki sınırlamalar, çifte baraj sistemi, yetki sürecinin uzunluğu ve grev özgürlüğünün bulunmayışı bu kararlardan sadece birkaç tanesidir.

Bursa Grammer işçileri ve aileleri 6 aydır mağdur edilmişlerdir. Bu mağduriyeti ortadan kaldırmanın en kısa ve en demokratik yolu, Grammer işçilerinin iradesine başvurmak, işyerinde referandum yapmaktır. Bu yolla, belki aylarca sürecek bir dava birkaç gün içinde bitirilebilecektir.

Dava ise, işveren ve taşeron sendikanın işçi hak ve özgürlüklerine yönelik ortak saldırılarının tespit edilmesi ve yaptıkları sahteciliğin saptanması için devam etmelidir.

Grammer davası, 12 Eylül hukukunun işçiler ve sendikalara giydirdiği deli gömleğinin çıkartılıp atılacağı, zincirlerimizi kıracağımız davalardandır. Duyarlı tüm yurttaşlarımızı ve işçileri davamı sürecini izlemeye, Grammer işçileriyle birlikte olmaya çağırıyoruz.

Basının ve kamuoyunun bilgisine sunulur.

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI
Genel Yönetim Kurulu